MENU
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • YEREL HABERLER
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • ETKİNLİK TAKVİMİ
  • BİYOGRAFİLER
  • RÖPORTAJLAR
  • GAZETE MANŞETLERİ
  • TAZİYELER
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
Alevi İslam İnanç Hizmetleri
DOLAR42.4574
EURO48.9616
GR ALTIN5523.5
ÇEYREK1482.9
İstanbul
Alevi İslam İnanç Hizmetleri
Alevi İslam İnanç Hizmetleri
  • HAKKIMIZDA
  • YAYINLARIMIZ
  • CEMEVLERİMİZ
  • ALEVİ TAKVİMİ
  • HABERLER
  • İNANÇ SÖZLÜĞÜ
  • ALEVİLİK İLGİLİ BİLGİLER
Kapat

İNANÇSAL SÖZLÜK VE TERİMLER

Ana Sayfaİnanç SözlüğüİNANÇSAL SÖZLÜK VE TERİMLER
İNANÇSAL SÖZLÜK VE TERİMLER
26 Kasım, 2025, Çarşamba 03:50
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Abone ol

Alevilik Hakkında
Ab: Su
Abdal: Kendisini Tanrıya adamış derviş
Abit: Tanrı'ya Kul olmak
Adab: Edep, tebiye
Adem: İlk Peygamber, İlk İnsan
Adil: Doğru ve Adaletli olmak
Adu: Hain düşman
Afak: Gözle görülebilinecek yerler
Agah: Anlamış olmak
Ahd: Söz vermek, Yemin etmek
Ahfat: Torunlar
Ahir: Son
Ahlaki: Güzel Huy
Ahsap: Hz. Peygamberin Muhabbetinde bulunmuş yakınları ve Arkadaşları
Ahsen-I Takvim: Güzel Şekilde yaratılan insan
Akid'e: İnancın süreği
Alaka: ilgi
Alenen: Açıkça
Ali aba: Hz. Peygamberin Ehlibeyti
Ali: on iki imamların atası, ilk imam
Alim: bilgin
Alp: Yiğit, Kahraman, bahadır
Ama: kör olan, gözleri görmeyen
Aman: Yardım için rica bulunmak
Amir: Yönetici
Aziz: Saygı ve Sevgi kazanmış kişi
An: en kısa zaman
Anane: Töre
Anasır: unsur ( Hava, Su, Ateş, Toprak)
Ar: utanmak
Arasat:Haşr, neşir olma meydanı
Asitan: Dergah
Asuman: Gökyüzü
Aşama: Önem ve Değer bakımından yükselen basamakların her biri
Aşina: sevgili
Ateist: Tanrı Tanımaz
Ateşin: Ateş gibi yakıcı
Avam: Halk
Ayal: Hane Halkı
Ayan: açık
Ayn: Göz
Aynel'yakin: Gözle görünen
Azap: Bedensel veya Ruhsal acı
Azık: Yiyecekler
Azim: Düşündüğünü yapmam kararlılığı
Azimüşşan: Şanı Yüce

B içeriği
Bab: Kapı
Bad: Yel
Badire: Sıkıntılı aşama, engel
Bağban: Bağcı
Baki: ölümsüz, kalıcı
Baran: sağanak şekilde yağan yağmur
Bargah: manevi yer, Tekke
Bariz: Göze çarpan, açık
Basir: Görme gücünün kaynağı
Basiret: Görünürlük
Batıl: Doğruluk yanı olmayan, asılsız
Batın: Gözle görülmeyen fakat her şeyde bir güç olan
Bedi: Güzellikle yaratan ve Ahenkle donatan
Bende: Bağlılık
Beytül kudüs: Kutsal ev
Biat: İtaat
Bikes: Kimsesiz, Çaresiz, Yoksul
Bi-nasip: Arzu ve isteğine ulaşamayan
Buğz: kin
Burak: Hz. Peygamber'in ''arş'' yolunda bindiği at
Bürhan: Şahit, Delil
Büryan: Kebap olma , kavrulma

C
Cafer Sadık: on iki imamın altıncısı
Cahil: Yararlı bir eğitim görmeyen
Camia: Topluluk, zümre
Can: Ruh, hayatın madde dışı varlığı
Car: Yardım talep etmek
Cariye: Yabancı topluma esir düşmüş ve bir efendinin hizmetinde ki kadın
Cazibe: ilgi çekici
Cebrail: Dört büyük melekten biri
Cehd eylemek: Gayret göstermek
Celal: Hiddet
Cem olmak: Kutsal Mekanlarda insanların bir araya gelmesi
Cemaat: İbadet veya Muhabbet için bir araya gelen topluluk
Cemal: Yüz güzelliğ, çehre
Cenabı Bari: Var olan, yöneten tanrı
Cendere: Maddi ve Manevi Baskı
Cerrah: Operatör, Ameliyat Doktoru
Cevr etmek: Eziyet, ızdırap vermek
Cezbe: Ruh heyecanı ile Tanrıya yöneliş
Cibillet: Asıl, Yaratılış, huy
Cüda: Sevdiğinden ayrı düşüp hasret çekmek
Cüz-i: azıcık, pek azdır
Çarpık: Asıl düzgünlüğünü yitirmiş
Çarmıh: Dört Mıh,veya suçlu görünen, Hac şeklinde kurulan dar ağacında idam edilmesi
Çatı: Bir yapının üstünün örtüsü veya belli bir maksada yönelik kimselerin oluşturduğu kuruluş
Çec: Samanla karışık tahıl yığını
Çekineklik: Karar verememek
Çehre: Yüz, Sima
Çelebi: Bektaşi ve Mevlevi Pirlerine verilen sıfat
Çerağ- Kandil: Kutsal mekanlarda mum veya benzeri aydınlatıcı ışık
Çeri: Asker
Çerkez: Kafkasya'daki bir ırkın adı

D
Dalalet: Sapkınlık
Damen: Mürşit Eteğinden tutmak
Dana: Bilen, bilgiç, alim.
Dara Durmak: Taliplerin Pirden dua alırken duruş vaziyetleri, Teslim olmak
Dar-ül beka: Ahiret, öte dünya
Dar-ül aman: Muhammed kapısı, kurtuluş ve bağışlanış yeri
Dede: Büyük baba, Ocak zade Alevi inanç önderleri
Dehr: Asır, zaman
Delalet: Klavuzluk, yardımcılık için aracılık
Delil: Yol gösterici ve kanıt
Dem: Güzel Sohbet ve düşünce ile geçen zaman
Der: Kapı
Dergah: Tarikatta olanların ibadet ve töre yaptıkları yer tekke
Derya: Deniz, Okyanus
Dest: El
Deşt-I Kerbela: Kerbela çölü
Desti-gir: elden tutan
Devran: Dünya, kader, felek, zaman
Dıl: Gönül
Didar: Sevgilinin cemali
Dide: Göz
Dildar: Sohbet ehli sevgili
Divan: Yüksek Makam
Düldül: Hz. Peygamber tarafından Hz. Ali'ye armağan edilen bnek at
Dür: inci
Düstur: Genel Kural, usul
Duazı imam:on iki imamların adı geçen deyiş

F
Failatün: Aşk ve Cezbe-I Faaliyet
Fani: Ölümlü
Fatır: Yaratan ve çoğaltan
Fazilet: Erdem,güzel ahlak, ruhi olgunluk
Felsefe: Bir inancın, ilimin ve bilgi alanının temelini oluşturan ilkeler
Feragat: Bırakmak, Vazgeçmek
Ferman: Buyruk
Fettah: Zafer lütfeden, kapılar açan
Feyz: Verimlilik, bereket, şeref ilim
Feza:Boşluk
Fıtrat: Yaradılış
Fiil: iş, eylem, ekil
Firak: Ayrılık, hasret
Fitne: Hile, ayartma
Fon: belirli bir iş için ayırılan para
Fuzulluk: Vazife ve sınır dışı yapılan iş
Furkan: Kur'an-I kerim hak ile batın arasındaki farkı belirlemek.
Fütursuz: Yiğitlik, cömertlik,gençlik

G
Gaddar: Acımazsız, zulümkar
Gaflet: Kayıtsız kalmak, Dikkatsizlik
Gafur: Sürekli affeden.
Gani:çok cömert, zenginlik
Gayet: Son derece, yeterli
Gavze: cenk, savaş, küçük gaza
Ger: Eğer
Gevher: Mücevher
Girdap: Suların döndüğü anafor yeri
Giriftar: Farkına varmak, bilmek
Gulam: Köle
Gussa: Tasa, kader, hüzün
Gulgule: Uğultu, çağıltı
Gülşen: Gül Bahçesi
Güruh: Değersiz, ayak takımı sürü

H
Hace: Türk büyükleri, babalar
Hakan: Yüce Hükümdar
Hak-I pay: Toprak, ayak tozu
Hakim: Tüm Hikmetlerin kaynağı,bilge, Tanrı
Hakke-l Yakin: Bütün varlığın Hakk'tan ibaret olduğunu bilmek ve kendini bu varlığın içinde saymak, duymak
Hall: İçinde bulunulan durum, vaziyet
Ham: olgunlaşmamış, çiğ
Hangah: Tekke
Har: Dökülüp, savrulan, diken
Harabat: Dünyevi zevklerden arınma
Hariciler: Ayrı, Şia'ya dahil olmayan.
Hars: Kültür, örf, adet, yaşam şekli
Har-u Guş: Kulağı sağır
Has: Güzel, arı, saf, pak,iyi
Haseneyn: Hz. Hasan ile Hüseyin iki güzel manasına gelen bir tabir
Hased: Kıskançlık
Haşr: Kıyamet günü arasat meydanın da toplanmak
Hatem: Yüzük
Haya: Utanma, arlanma
Haydar-I Kerrar: Döne döne hamle yapan. Hz. Alinin sevilen lakabı.
Hayru'n Nisa: Kadınların en hayırlısı. Hz. Fatımanın lakabı
Hazin: Derin ve Acıklı üzüntü
Hazan: Güz/ sonbahar, hazin görünüm.
Heybet: hürmet ve korku hissini veren hal
Hınzırlık: Katı yürekli,kötü kişiler.
Hicran: Ayrılığın verdiği hasret, hüzün
Hicret: göç, Hz.Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göçü
Hidayet: Hak yoluna klavuzlanma/kavuşmak
Hilm: Yumuşaklık, sabırlılık
Hilkat: Yaradılış, fıtrat
Hub: Güzel, hoş
Hulk: iç güdü,huy
Hummar: Mest olmuş, sarhoş
Huşu: Tanrıya boyun eğişle dua hali
Hüccet: Belge, tanıt
Hüma: Cennet kuşu
Hümanist: İnsancıl, sevecen
Hünkar: Padişah, sultan, efendi
Hüseyn-I Kerbela: Kerbelada şehit düşen Hüseyin
Hüsn: Güzel davranış
Hüzün: Derin üzüntü
Helenistik: Büyük iskenderden sonraki yunan sanatı, tarihi, kültürü ile ilgili olan.

I
ibn: Oğul
ibadet: Allahtan af-mağrifet dilenmek.
ibret:Kötü olaydan alınan ders
icazet: İzin, onay, onaylamak
idrak: Anlayış, anlama kabiliyeti
ihlas: Temiz yüreklilik, samimiyet, sadakat
ihtar: Tekrar hatırlamak.
İhtiram: Saygı, Saygı duruşu
ikrah: Tiksinme, ,ğrenme
İkrar: Bir sözleşmede, söz vermek
İlahi: Tanrı ile ilgili olan
İllet: Hastalık
İlme'l yakın: Müspet ilim, zahiri bilge.
İlme-I ledün: Tanrıya Has bilgiler.İnsanı kamillere ilham yoluyla gelir.
İkrar bend: Bir mürşide söz verip bağlanmak
İmameyn: İmam Hasan ve İmam Hüseyin efendilerimiz.
İmtina: Kaçınma, çekinme
İnayet: iyilik, Yardım, lütuf
İnsiyatif: Bir iş hakkında bir kimsenin kara verme yetkisi, yeterliliği.
irfan: Bilmek anlamak kültür.
İrşat: Doğru yola sevk etmek.
İrticalen: Doğaçtan konuşma
İsraf: Fuzuli harcamalar
İtham: Suçlama
İvedi: Acele
İzzet: Azizlik, saygınlık

K
Kaale: Önem verilmeyen
Kabus: Dalgın uykuda basan ağırlık
Kadem: Ayak
Kadirişinas: Kıymet bilen
Kail: Söz Söyleyici
Kaim: Var olan
Kal: Söz, Lakırdı, zahiri sözler
Kamu: Bütün, herkes, alem
Kande: Nerde, hani
Karib: Kullarına çok yakın olan Tanrı.
Kasr: Köşk
kelp: Köpekler
Kem: Kötü, fena, noksan
Kenz: Hazine
Kerim: İyilik etmesini seven, cömert
Ketum: Ağzı sıkı, sır saklayan
Kevn-I mekan: varlığın tecelli yeri
Kevneyn: İki alem. Dünya ve Ahiret
Kevser: Cennetteki bir ırmağın adı
Kısas: Hikayeler, benzetmeler
kıyl-ü kaal: Dedikodu, fitne
Kibir: Kendini beğenmişlik, grur
Kisvet: Elbise, esvap, kıyafet
Künt-ü Kenzullah: Tanrı'nın hazinesi.

L
Lal: Parlak kırmızı renkte bir taş. 2. dili tutuk olmak
La mekan: Mekansız, yeri olmayan
Layezal: Zevalı yok, sonu gelmeyen
Leb: Dudak
Lebteşne: Dudağı susuzluktan yanan
Ledün: Gizli ilim
Lütuf: Saygın birinden gelen yardım
Levh-I mahfuz: olmuş ve olacakların yazılı olduğu ilahi levha
Leyl: Gece
Leyl-ü nehar: Gece, gündüz

 

M
Mağrip: Batı
Mabut: Tanrı
Mah: Parlak ay
Mahdum: oğul
Mah-itaban: Yer yüzünü aydınlatan parlak ay
Mahlas: Şairlerin şiirlerinde kendilerine taktıkları takma ad
Mahluk: Yaratık, yaratılmış
Mahşer: Kıyamet günü ruhların tanrı huzurunda haşr oldukları yer
Mahir: Becerikli ve Marifet sahibi
Mail: Hayranlık duymak
Makam: Rütbe, kademe, yer
Maksut: Arzu, istenilen, istek
Malik: Sahip
Manzum: Dizeler halinde kafiyeli söz ve şiir
Ma'siva: Dünya ile ilgili varlıklar.
Maslahat: Önemli iş,mesele
Masum: Günahsız
Maşuk: Sevilen, aşık olunan
Mazlum: Zulüm görmüş
Mazhar: Erişmek, ermiş olmak
Mecaz: Benzetme yoluyla başka anlamda ki söz
Mecnun: Kays,Leylanın sevgilisi
Mecus: Ateşe tapan
Meczup: Aklını yitirmiş, deli, sapık
Meftun: Hayran, tutulmuş, kapılmış
Mekan: Yer, mahal, sığınak
Melamet: Hakirlik, utanılacak duruma düşmek
Men arafe: kendini bilmek
Menkıbe: Tanınmış ve tarihe geçmiş kişiler hakkında hikayeler.
Menzil: Mesafe, gidilecek yer
Merdan: Mertler, yiğitler
Merhem: yaraya sürülen ilaç
Merhum: Vefat etmiş olan kimse
Merkad: Mezar, kabir
Mersiye: Ağıt
Mesnet: üzerine dayanılan şey
Mestane: Sarhoşçasına, kendinden geçmişçesine
Mesut: Saadete ermiş
Meşk:Alışmak ve öğrenmek için yapılan çalışma
Mevali: Hakk yoluna köle olan
Mevt: ölü
Mezat: Açık artırma ile satış
Miat: vade
Mihman: Misafir
Mihnet: Meşakkat
Minval: Tarz, yol, şekil
Miraç: Hz. Muhammed'in gökyüzüne çıkışı

Misyoner: Bir dini veya Felsefeyi yaymaya çalışan görevli kimse
Mizaç: Huy, yaradılış, insanın fizyolojik yapısı
Mizan: terazi tartı yeri
Mucit: yeni bir buluş icat eden kimse
Mucize: İnsan aklınıalmadığı tabiyat üstü olay
Muharrem: Kameri takvim de birinci ayın adı
Muhasara: Kuşatma, sarma, çevirme
Muhkem: Kitabın anası ''hüküm veren''
Muhibb-I Ali aba: Ehlibeyti sevenler
Muhterem: Sayın saygı değer
Musahip: Yol ve Ahiret kardeşliği
Musibet: Başa gelen sıkıntı, felaket
Müctehid: sadakatlı içtihat sahibi
Mülaki: Görüşen , kavuşan biri
Mümin: Allah'a gönülden iman eden
Münacat: Tanrıya dua, yakarış
Münferit: ayrı, kendi başına olan
Münteha: son, nihayet
Mürebbi:Eğitici
Müreffeh: Refah ve saadet
Mürsel: Gönderilmiş Peygamber
Mürşit: Doğru yolu öğreten, öncü
Mürteci: Yeniliğe karşı çıkan, gerici
Mürevvet: Mertlikle iyilik edici
Müteşabih: Benzeşen ayetler/ cümleler
Müşahede: Görme, gözlemlemek
Müşrik: Tanrıya ortak koşan
Müteakip: Arkadan gelen, ardı sıra gelen
Mütevazi: Gönlü alçak, gösterişsiz

N
Naçar: Çaresiz
Nadan: Cahil, bilgisiz, kaba
Na'iv: Katıksız, saf
Nahak:Haksızlık
Nakkaş: Nakış çizer
Nakkaş-I Ezel: Ezen nakışçı, Tanrı
Nalan: İnleyen
Nam: Ün
Nar: Ateş
Na'sel: Erkek sırtlan
Natamam:Tamamlanmamış, Noksan
Nazil: İniş, inen
Nebat: Bitkiler
Nebi: Peygamber
Necat: Kurtuluş
Necef: Kıymetli taşı ile meşhur olan Arabistan'da bir yer.( Hz. Ali'nin kabrinin olduğu yer.)
Neces: Pislik
Necm: Yıldız
Nedamet: Pişmanlık
Nefis: Kişinin öz varlığı
Nekes:Cimri
Nemrut: Hz. İbrahim'I ateşe atan zalım
Nesne: Her türlü cansız varlık, eşya
Nida: ün, bağırma
Nihan: Gizli
Nikap: Peçe, Yüz örtüsü
Niyaz: Yalvarma, yakarış
Nur: Işık, İlahi gücün tecellisi
Nur-I Hüda: Tanrının nuru
Nusrat: Selamet,zafer
Nuş et: Yararlı sıvı içmek
Nutk: Söz, natıka
Nüzul: iniş, nazil olma

O
Od: Ateş
Onama:Tedavi etmek
Öğe: Unsur
Örf: Halkın kendiliğinden duyduğu gelenek, adetler
Öykü: Ayrıntılı anlatılan olay, hikaye
Özge: Başka
Öz: Bir kimsenin, iç güdü varlığı

P
Pak: Temiz. Arı
Pare: Parça, parça böülünmüş
Paye: Rütbe, derece, mertebe, önem
Payimal: Dağılmış, heder olmuş
Penah: Koruyan saklayan
Pend: Öğüt, nasihat
Pervane: Kelebek
Pervaz: Uçmak
Peyda:Beliren
Peyman:Yemin, and
Pinhan:Gizli
Pir: Yaşlı, ihtiyar, tarikat önderi
Post'nişin: Tarikat dergahının postunda oturan zat

R
Rabb'ül Alemin: Alemlerin Rabbi
Rah: Allah'a ulaşan yol
Rahim: Merhameti sınırsız olan
Rahman: Acıyan
Rayiha: Güzel koku
Refik: Arkadaş
Rehber: Yol gösteren
Remz: İşaret Rumuz
Riya: iki yüzlülük, sözüne güvenilmez
Rasyonel: Us'a/ akıla dayana görüş
Ravza: çimenlik, ağaçlık yer
Rıdvan: Cennet-I alanın bekçisi
Rıhlet: Ahirete göç etmek
Risalet: Peygamberlik
Ruh-I revan: Yürüyen ruh, İnsan
Ruhullah: Hz. İsa
Ruh'ul Kudüs: Mukaddes ruh, cebrail
Ruşen: Aydınlık yüz
Rücu: geri dönüş, vazgeçmek
Ruz-I mahşer: Mahşer günü

 

S
Sabak: Ders, ödev
Sabitkadem:Yerinde duran, ayak direyen
Sacid: Secde eden
Sadıkane: Sözünde sadık, vefakar
Sahra: Çöl, ova
Salat: Dua
Samed: Yücelik Allah'ın Kudreti
Sail: Gezgin, Dilenci
Sak-I Kevser: Cennet ısmağından su ikram eden
Sam yeli: Sıcak Çölde esen yel
Sanem: Put
Sayrı: Hasta
Sahabe: Hz. Muhammed ile yakın bulunanlar
Savm: Oruç
Savsaklamak: Belirli bir sebebi olmaksızın bir işi geciktirmek
Şebber ve Şübber: İmam Hasan ve İmam Hüseyin Hz.rine verilen ibranice isimler
Seher Vakti: Sabah güneş doğmadan önceki vakit
Sema: Gökyüzü
Semah: Alevi- Bektaşi,Mevlevi erkanlarında aşk ile pervaz dönüş
Semavat-u alem: Gökyüzündeki varlıklar
Ser: Baş, kafa
Serdar: Önder, Başkan
Ser-gerdan: Başı dönen şaşkın
Ser-mest: Kendinden geçme
serv-I naz: Uzun boylu naz eden
Settar: Kullarının ayıplarını örten Tanrı
Seyf: Kılıç
Seyyid Şüheda: Şehitlerin efendisi
Sidretül Münteha: Hz. Muhammed'in arşta ulaştığı en son aşama
Silsile tüz zehep: Altın soy, Hz. Muhammed' Ehlibeytinden gelen soy
Sine: Göğüs
Sudur: Çıkış, Fışkırış, yaratılış
Sulp: Belden gelen soy
Sücud: Secde etmek
Süluk: Yola girmek, yol tutmak
Şah: Yüce zat ve Hükümdar, Padişah
Şah-I Merdan: Mertlerin Şah'I Hz. Ali
Şah-I Alem: Hz. Muhammed
Şar: Şehir, il
Şecere: Soy ağacı, ata soyu belgesi
Şefaat: Hz. Muhammed'in imanlı ümmetine yardımı
Şefkat: Sevgi ve Merhamet hissi
Şahadet: Şahitlik iman
Şehin Şah: Padişahlar Padişahı
Şehvet: Aşırı arzu, istek
Şekavet: Soygunculuk, talan, haydutluk
Şem: Mum veya benzeri aydınlatıcılar

Şems: Güneş
Şems-I Taban: Aydınlatan, Güneş
Şerh: Açıklama
Şerir: Kötülük, şerden yana olan
Şerik: Ortak
Şeş cihet: Altı yön/ taraf
Şeyda: Çılgın aşık
Şia: Hz. Ali'ye taraftar olanlar
Şir-I Yezdan: Tanrı Aslanı, Hz. Ali
Şirk: Tanru'ya eş koşmak
Şid: Hz. Şit Peygamber
Şu'le: Alev

T
Taat: İbadet, Tanrının emirlerini yerine getirmek
Tahir: Temiz, pak
Talib: İsteyen, talep eden
Taşra: Dışarı
Takdiri Huda: Tanrının Hükmü
Taharet :Maddi-manevi Temzilik
Tamu: Cehennem
Tarik-I Müstakim: Doğru yol
Tarik-I nazenin: sevilen ince yol
Tasavvuf: Tanrı'nın birliğini ve evrenin oluşumunu ''vahdet-I vücut'' anlayışıyla, açıklayan bir dini terim
Tayyar: Uçan
Tavaf: Kutsal bir yeri ziyaret etmek
Teber: Kısa saplı balta
Teberra: Sevmeyip yüz çevirmek
Tecelli: Belirmek
Tefekkür: Derin düşünceye dalmak
Tenasüh: Ruh göçü,reenkarnasyon kavramı
Temaşa: Seyretmek
Teoloji: İlahiyat
Teşne: Susamış, susuz
Teslim-I hak: Gerçeği kabullenmek
Tevazu: Gösterişsiz
Tevella: Allah'I ve Peygamberi dost bilip düşmanlarından uzak durmak
Te'vil: Bir söze başka mana vermek
Tevfik: Uygun, muaflık
Tevhid: Tanrıyı bir bilmek
Tezahür: Ortaya çıkmak, belirmek
Tuğba: Cennette olduğuna inanılan bir ağacın adı
Türap: Toprak veya enginlik

V
Vacip: Yapılması gerekli olan
Vahdet: Birlik
Vahdet-I vücud: Tanrı birliği
Vahit: Tek
Vahy: Peygamberlere gelen, Tanrı emri
Vuslat: Kavuşmak, Aşk ehlinin sevdiğine kavuşması
Vefa: Bağlılık
Veyl: Yazık
Vird: Daime ağzında dolaşan, tekrar edilen söz

Y
Yad etmek: Anma Hatırlama
Yar: Sevgili
Yaren: Sevilen dostlar
Yeksan: Tamamen yok olmak
Yılkı: Yabani hayvanlar sürüsü

Z
Zahid: Kaba sofu, Şekilcilik
Zahir: Açık
Zakir: Alevi ibadetlerinde sazı eşliğinde deyiş ve nefesler söyleyen hizmet erbabı
Zakkum: Güzel çiçek açan ve Sütü acı ağaç
Zar: Efkarlı ağlamak
Zaruri: Mecburiyet
Zat: Saygın kişi
Zelil olmak: Hakir, zor ve hor duruma düşmek
Zevahir: Dış görünüşte bir iş yapar görünen
Zinhar: Asla
Zeval: Son
Zirve: Doruk, en üst aşama
Ziya: Işık
Zulmet: Karanlık, Sıkıntılı ortam
ZulümÇ Baskı, vicdansızca hareket
Zümre: Topluluk

İNANÇSAL SÖZLÜK VE TERİMLER
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ammar Bin Yasir
2. Uluslararası Alevi Sinema Günleri başlıyor
Yunus Emre’nin başyapıtı: İlim İlim Bilmektir
Velayet Makamı
Hz. Fatıma
İslamda kardeşlik
Ahilik
Rahmet
Ergene Cemevi Dünyada Tek: Anadolu ve Balkan Semahları Aynı Cem’de Dönüyor
Cem Vakfı Gençlik Kolları’ndan Anıtkabir ziyareti
Çorlu’da Cem Vakfı’ndan konser etkinliği
CEMEVLERİMİZ
KURUM DEDELERİMİZ
ALEVİ İSLAM İNANÇ HİZMETLERİ
İNANÇSAL SÖZLÜK VE TERİMLER

Başka haber bulunmuyor!

İNANÇ SÖZLÜĞÜ

İnanç sözlüğü "Z" harfi ile başlayanlar

İnanç sözlüğü "Y" harfi ile başlayanlar

İnanç sözlüğü "V" harfi ile başlayanlar

İnanç sözlüğü "U" harfi ile başlayanlar

Bizi Takip Edin
Facebook
Twitter
Instagram
Youtube
Ankete Katılın
Sitemizi nasıl buldunuz?
Anketi OylaOyları Göster
Alevi İslam İnanç Hizmetleri
KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

Alevi İslam İnanç Hizmetleri | Yazılım: Onemsoft

Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle